Açlıkla Değil Stresle Yemek Yemek
2020 nasıl bir yıldı diye sorsalar bazılarımızın cevabı ‘’Oldukça stresli, endişeli, üzgün vb. geçen bir yıldı.’’ olurdu. Fakat bazılarımızın aklına hiçbir şey gelmez, yaşadığı duyguları ifade etmekte oldukça zorlanırdı. Hepimiz zor günler geçirsek de yaşadığımız stresin ne kadar farkındayız, biliyor muyuz? Stresin hayatımızda neleri değiştirdiğini veya ne sonuçlar doğurduğunu anlayabiliyor muyuz? Stresle ilgili farkındalığı arttırmak kendinize soracağınız birkaç soru ile mümkün. Haydi kendiniz için birkaç dakika ayırın ve aşağıdaki soruların cevaplarını düşünün.
-Hayatınızda stres yaratan etkenler neler?
-Bu etkenler gerçek mi yoksa zihninizin ürünü mü?
-Bu etkenler gerçek ise onları değiştirebilir misiniz?
-Stres yaratan durumlar karşısında sergilediğiniz tutum?
-Sergilediğiniz tutum yerine alternatif olarak ne yapabilirsiniz?
-Stresi etkin şekilde yönetmek için ihtiyacınız olan şey?
Şimdi beraber hayal edelim. Arkadaşlarınızın sizi sevmiyor olduğunu düşünüyorsunuz ve bu duruma çok üzülüyor, stresli bir hayat sürdürüyorsunuz. Fakat gerçekten öyle mi arkadaşlarınız size sizi sevmediğini söyledi mi yoksa siz mi öyle düşünüyorsunuz? Peki bu stresli durumu değiştirebilir misiniz, hiç düşündünüz mü? Duyduğunuz bu stres duygusu karşısında arkadaşlarınızdan hep kaçmaya mı başladınız yoksa onlarla konuşup gerçeği onlardan duymak daha iyi bir yol olabilir miydi? Ne dersiniz? Arkadaşlarınız sizi çok eğlenceli veya samimi veya sevecen buluyor olabilir fakat başka sebeplerle siz bu mesajları alamıyor olabilirsiniz. Bunun gibi hayatınızı etkileyen birçok stres kaynağı sayabiliriz. Önemli olan ise bu stresin kaynağını fark etmek ve bu stresi yönetebilmek.
Gerçekten stresi yönetmemiz mümkün mü? Ya da stres gerçekten kötü mü? Belki bazı durumlarda biraz da strese ihtiyacımız vardır. Herhangi bir tehlike anında yaşadığımız stres hayatta kalmamıza yardım edebilir. İşe yetişmek sabah yataktan kalkmamızı ve güne başlamamızı sağlayabilir. Hayat pek çok sorumluluğu üzerimize yüklerken, bu sorumlulukları yerine getirmek için de bir parça strese ihtiyaç duyabiliriz. Bunu yanı sıra yeni bir şeyler öğrenmek, daha iyi odaklanabilmek ve hatırlamamız gereken şeyleri hatırlamak için de stres işimize yarayabilir.
Peki, acaba stresten kaçmak için yemek yiyor olabilir misiniz? Pek çoğumuz duygularımızla baş edemediğimiz zaman kendimizi yemeğe yönlendiririz. O anki kızgınlığı, öfkeyi veya mutsuzluğu hissetmekten kaçıp yemek yemeyi seçeriz. Fakat bu durum insanın kendisine dair farkındalığını gölgeler. Hayatınız için yapmanız gereken değişimleri ertelemenize ve kendi potansiyelinizin farkına varmanızın engellenmesine neden olur. Bu durumda yemek yemek ise stresin sebep olabileceği duyguları hissetmekten kaçmak için kullanılan en basit yöntemlerden bir tanesidir. Haz verme ihtimali oldukça yüksektir. Fakat fazla miktarda yemek yemek zamanla kilo alımına sebep olur. Fazla kilo yeni bir stres unsuru haline gelir. Fazla yemeyi daha da tetikler. Fazla yeme pişmanlık, suçluluk, kendine öfke hissetmeye sebep olabilir. Stres ise tekrar artar.
Olumsuz duygular yaratan durum anında kendinizi yemeye kaptırmak yerine, duygularınızı yönetebileceğinize inanın. Neden yemek yediğinizi, aslında açlık hissinizin olup olmadığını düşünün. Vücudunuzu dinleyin ve size verdiği mesajın farkına varın. O an yedikten sonra hissedeceklerinizi düşünün. Odağınızı değiştirmeye çalışın. Kendinizi mutfağa giderken bulduğunuz bir anda yönünüzü başka bir odaya çevirin. Yemek iyileştirmez bunu hatırlamaya çalışın.
Yeme davranışını düzenlemek için minik adımlar kullanabilirsiniz.
-Yeme saatlerinizi belirleyin.
-3 ana 2 ara öğün şeklinde planlayın.
-O saatler dışında atıştırma yapmayın.
-Bir sonraki öğünü planlayabilirsiniz.
-Ne yemek istediğinize karar verirken düşünün.
-Yiyeceklerle ilgili yargılarınızı gözden geçirin.
-Göz doygunluğu için sofra düzeninize özen gösterin.
-Yiyeceklerin kokusunu ve tadını almaya çalışın.
-Yavaş yemek yemeye çalışın.
-Beden sinyallerine odaklanın.
-Tetikleyici yiyecekleri elinizin altında bulundurmayın.