Bize Ulaşın

shape shape

Antibiyotik Kullananlar Dikkat!

     Hastalık havası dediğimiz zamanlara geldik. Soğuk havanın etkisi, salgınların artışı ile beraber boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı ve öksürük durumları yaşayabiliyoruz. Yani hoş geldin grip! Mevsim geçişleriyle beraber yazın güneşe ve sıcak havaya alışkın olan vücut, ani sıcaklık değişikliklerine zor adapte olabilir. Kendinizi her hasta olacak gibi hissettiğinizde, hafif bir boğaz ağrısında bile evinizde geçen kıştan kalmış antibiyotiği alanlardansanız o zaman dikkatli olmanızı söyleyeceğim. Çünkü antibiyotikler zararlı bakterileri yok ederken yararlı bakterilerinizi de sizden alıp götürüyor.

Antibiyotiğe gerçekten ihtiyacın var mı?

     Antibiyotikler gerekli zamanlarda kullanıldığında çok etkilidir fakat maalesef toplumumuzda amacı dışında kullanım çok fazla artmıştır. Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır ve düzenli kullanım çok önemlidir. Doktorun önerdiği şekilde kullanılmaması, tedavinin erken kesilmesi, enfeksiyonun geri dönmesine veya ilaç direncinin gelişmesine neden olabilir. Her rahatsızlık durumunda kullanılmak istense de antibiyotikler yalnızca bakteriyel enfeksiyonları tedavi eder. Viral enfeksiyonlar (örneğin, grip veya soğuk algınlığı) antibiyotiklerle tedavi edilemez. Gereksiz yere antibiyotik kullanmamak adına bir sağlık profesyoneline başvurmak ve doğru tanı almak önemlidir.

Bağırsak florasını değiştirir

     Siz de antibiyotik kullanırken birkaç kez ishal problemi yaşamışsınızdır. Peki bunun sebebini hiç merak ettiniz mi? Bağırsak florası, bağırsak sistemimizde bulunan trilyonlarca bakteri, virüs ve mantar türünden oluşan karmaşık bir ekosistemdir. Bu canlılar, sindirim süreçlerini düzenlemek, besin maddelerini parçalamak ve bağışıklık sistemini desteklemek gibi önemli görevler üstlenirler. Bağırsak florasının dengesi, sağlığımız için kritik öneme sahiptir. Antibiyotikler, enfeksiyonları tedavi etmek için bakterilere karşı savaşır. Ancak, bu savaş sırasında antibiyotikler sadece zararlı bakterileri değil, aynı zamanda bağırsak florasındaki yararlı bakterileri de öldürebilirler. Bu, bağırsak florasının dengesini bozabilir ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Bağırsak florasındaki yararlı bakterilerin azalması kabızlık ve ishal gibi sindirim problemlerine, mantar enfeksiyonlarına, bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir.

Vajinal flora da etkilenir

     Maalesef yalnızca bağırsak florası değil vajinal flora da antibiyotik kullanımından olumsuz etkilenebilmektedir. Antibiyotikler, vücuttaki bakterileri öldürdüğü veya büyümelerini engellediği için, vajinal flora da dahil olmak üzere vücuttaki faydalı bakterileri etkileyebilir. Bu, aynı bağırsak florasında olduğu gibi vajinal flora dengesizliğine yol açabilir. Vajinal flora dengesizliği, vajinal enfeksiyonların riskini artırır. Özellikle, vajinal mantar enfeksiyonları (kandidiyazis) antibiyotik kullanımının ardından daha yaygın olarak görülebilmektedir.

Bozulmuş bir flora nasıl toparlanır?

     Özetle antibiyotikler elimiz her sıkıştığında kullanabileceğimiz türden ilaçlar olmamalıdır. Gerektiği takdirde doktor kontrolünde ve belirtilen sürelerde kullanılmalı ve sonrasında bağırsak ve vajinal flora toparlanabilmesi için beslenmeye dikkat edilmelidir. Dengeli bir diyet, bağırsak ve vajinal floranın sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir. Bol lifli ve fermente gıdalar tüketmek faydalı olabilir. Özellikle yoğurt, kefir, turşu gibi fermente ürünler bağırsaklar için yararlı bakteri dediğimiz probiyotik kaynaklarıdır. Bağışıklığınızı güçlü tutmak için bahsedeceklerime de dikkat ederseniz antibiyotiksiz bir kış geçirmeniz mümkün olabilir.

Bağışıklığını destekleme yolları

     Mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemi güçlendirmenin en temel yolu, sağlıklı bir diyet uygulamaktır. Bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllar, protein kaynakları ve sağlıklı yağlar tüketmek bağışıklık sistemini destekler. C vitamini, D vitamini, A vitamini, demir ve çinko bağışıklık sistemi için kritik öneme sahiptir. Zencefil, sarımsak, soğan, biberiye gibi baharatlar, anti-enflamatuar özelliklere sahiptir ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkilere sahip olabilir. Bitki çayları, özellikle zencefil ve nane limon çayı gibi sıcak içecekler, boğazı rahatlatabilir ve bağışıklığı destekleyebilir. Bunun yanında düzenli fiziksel aktivite, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde aerobik egzersiz yapmak, bağışıklığı artırabilir. Her gece 7-9 saat uyku almak hedeflenmelidir. Yeterli ve kaliteli uyku, bağışıklık sisteminin işleyişini destekler. Unutmayın ki dengeli bir beslenme tek başına bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, ancak sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarıyla bir araya geldiğinde daha etkili olur.

Tabi ki mevsim geçişleri sadece hastalıkların arttığı bir dönem değildir. Aynı zamanda doğanın sunduğu güzelliklerin tadını çıkarmak için harika bir fırsattır. Kendinizi iyi hissetmeye çalışın, bol bol taze hava alın, sevdiklerinizle vakit geçirin. İyi bir bağışıklık sistemine sahip olmanın en iyi yolu, kendinizi mutlu ve pozitif hissetmektir. Herkese sağlıklı bir kış dönemi diliyorum.