Bardacık, Sarılop, Göklop Var Mıdır Sevmeyen?
Kokusuyla, tadıyla ve sağlık için faydalarıyla gönüllere taht kurmuş bir meyve olan inciri var mı sevmeyen? Bazıları özellikle incir yemek için bütün bir yıl ağustos ayını bekliyor. Ülkemizde ve özellikle Ege bölgesinde en taze ve en kaliteli incir meyvesine ulaşmak mümkün oluyor. Çünkü ülkemiz dünyada gerek miktar gerekse kalite bakımından önemli bir incir üreticisi olarak yerini alıyor. Türkiye dünya taze incir üretimini % 24.9’unu, dünya kuru incir üretimini % 54.3’ünü gerçekleştirmektedir. İncir üretimi yapılan sahaların başında da Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi gelir. Bölgede Türkiye’deki meyve veren yaştaki incir ağaçlarının % 81.4’ü bulunur. Sevgili Egeliler bence kendimizi bu yüzden bile şanslı ilan edebiliriz. İncir öyle bir meyve ki hem yaş hali hem de kuru meyve olarak çok eski dönemlerden bugüne kadar da mutfaklarımızın vazgeçilmezi. Öyle ki incir, Anadolu’da da çok eskiden beri yetiştirilmektedir. Hititler devrinde Anadolu’nun başlıca meyveleri arasında sayılan ve Hitit ekonomisinde büyük yeri olduğu belirtilen incir, tanrılara sunulan ve kutsal yerlere konulan bir meyveymiş. Hititlerin zengin ekmek çeşitleri arasında yer alan incirli ekmek, meyveler gibi kutsal sayılır ve tanrılara meyveler ile birlikte sunulurmuş.
Eski zamanlardan beri mutfaklarımızda yer etmiş incirin sağlık açısından da birçok faydası olduğunu söyleyebiliriz. Taze incir 100gr’ından 80kkal enerji, A, C, B vitaminleri ve yüksek potasyum içerir. Kuru incirin 100 gramında ise 217kkal’lik enerji, 138 mg kalsiyum, 163 mg fosfor, 4,2 mg demir, 91,5 mg magnezyum, B1 ve B2 vitaminleri bulunmaktadır. %30-40 şeker oranına sahip inciri tüketirken porsiyon kontrolü yapılması gerektiği unutulmamalıdır.
İncirdeki yeşil, kahverengi, mor ve siyah renkler, meyve olgunlaşması sırasında karotenoitlerin meyve kabuğunda birikmesinden kaynaklanmaktadır. İncir meyvesinde 50’den fazla bileşik tanımlanmıştır. Meyvedeki bu bileşiklerin tüketimi, birçok hastalığa karşı insan sağlığını koruyucu etkiye sahip olabilmektedir.
Yapılan çalışmalarda, incirin içerdiği polifenollerin, özellikle de antosiyaninlerin miktarındaki artışın antioksidan kapasitesini arttırdığı belirtilmiştir. Bununla birlikte, farklı kabuk rengine sahip olan incirlerin bazı fitokimyasal içeriklerinde önemli farklılıkların olduğu da söylenmektedir. Araştırmalar, mor ve siyah renkli olan incirlerin yeşil ve sarı renklilere göre toplam antioksidan kapasitesinin 2 kat, toplam antosiyaninlerin 15 kat ve toplam fenollerin 2.5 kat daha yüksek olduğunu belirtmişlerdir. Antosiyanin ve fenollerin bizi kansere ve birçok hastalığa karşı koruyan maddeler olduğunu unutmayalım.
Büyüme çağındaki çocuklar ve menopoz sonrası dönemde olan kadınlar için ise incirin ayrı bir önemi var. Çünkü içeriğindeki kalsiyum ve fosfor ile kemik sağlının korunmasına katkısı fazlaca. 2 adet taze incir ile 1 bardak sütteki kalsiyum miktarı nerdeyse aynı. Bu yüzden süt alerjisi olan bireyler içinde kalsiyum ihtiyacının karşılanması açısından büyük bir kurtarıcı. Kuru olarak tüketildiğinde ise kalsiyum miktarı 4 kat daha artmakta.
Hem çözünen hem de çözünmeyen posayı bir arada bulundurması sayesinde ise kabızlık problemi yaşayan bireyler için çok faydalı bir meyve. Enerji değeri yüksek olan incir, kilo alamamaktan yakınanlar kişiler için tüketilmesini öneriyoruz.
Yüksek tansiyon problemi yaşayan hastaların potasyumdan zengin bir diyetle beslenmesi durumunda tansiyonun kontrol altına alındığını araştırmalarca kanıtlamıştır. Bir incirinde günlük potasyum ihtiyacının % 7sini karşıladığını düşünürsek, tansiyon problemi olanlar için incir önemli bir besin desteği olabilir.
Hem yüksek miktarda demir içermesi hem de demirin emilimini arttıran C vitamininden zengin bir kaynak olması sayesinde de demir yetersizliğine bağlı anemisi olan kişilerde kolaylıkla tüketilebilecek bir meyvedir.
Karbonhidrat, yağ, protein metabolizmamızın sağlıklı işleyebilmesi için gerekli olan B grubu vitaminlerinden de zengin olan incir, bugün kanserin önlemesi için de sofralarınızda yer almasını isteyeceğiniz bir besindir.
KANSERE ÖNLEM!
Scranton Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre kuru incir yüksek miktarda polifenol madde bulundurmaktadır. Polifenol ise kanser yapıcı hücrelerin aktivasyonunun, serbest radikallerin olumsuz etkilerinin, hücre farklılaşmasının engellenmesinde önemli bir etkiye sahiptir.
Ayrıca yassı hücreli kanserlerin tedavisinde de kullanılan benzaldehitten de zengin olan incir, Japon bilim adamlarının çalışmalarında sıkça yer almıştır ve incir özü enjekte edilen deneklerde 11 gün içerisinde tümörlerin %39 oranında küçülmesine katkı sağlamıştır. Bilim adamları bunun açıklamasını da incirin benzaldehitten zengin bir meyve olmasına bağlamıştır.
ŞEKER HASTALARI DİKKAT!
Tüm bunların yanı sıra unutulmaması gereken önemli bir nokta vardır ki incirin glisemik indeksinin yüksek olması. Glisemik indeks besinlerin kan şekerini yükseltme hızıdır. Özellikle diyabet hastası olan ya da insülin direnci olan kişilerde kan şekerinin ani bir şekilde yükselmesini bu yüzden de diyabeti ve insüline karşı direnci olan bireylerin incir tüketirken porsiyon kontrolü yapmaları gerektiğini özellikle vurguluyoruz. Kan şekeri regülasyonun da problem yaşamayanlar içinse incirin porsiyonunu sınırlandırırız. Kuru olarak tüketilecekse 1 adet, yaş olarak tüketilecekse 1-2 adet incir 1 porsiyonluk meyve ihtiyacınızı karşılayacaktır. Yine içeriğindeki yüksek posa sayesinde fazla tüketimde bağırsak hareketlerini arttıracağından önerdiğimiz porsiyon miktarlarına dikkat ediniz.
Yeni Asır Linki: https://www.yeniasir.com.tr/sarmasik/2020/08/23/egenin-mucizevi-meyvesi-incir