Bereketin Simgesi Nar
“Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane” bilmecesi ile nar herkes tarafından bilinir hale gelmiştir. Ayıklaması zor ama yemesi çok eğlenceli, çocuklar için tam bir oyun kaynağı olan narı tüketmek sağlık için de oldukça faydalıdır. Nar, 6500 yıl önce insanoğlunun keşfettiği ve şifa olarak gördüğü bir meyvedir. Nar meyvesine ilk olarak M.Ö. 1550 yıllarında yazıldığı tahmin edilen Mısır tabletlerinde rastlanmıştır. Bütün kültürlerde bereketin, bolluğun ve doğurganlığın sembolü olarak görülür. Ayrıca, Mısır papirüslerinde de adı geçen nar, aşk, evlilik ve bereketi simgeler. Bu yüzden son dönemlerde biblolarda nar figürüne oldukça yer verilmeye başlanmıştır.
Anayurdunun Doğu Akdeniz havzası olduğu tahmin edilen nar yumuşak iklimli, sıcak ve kurak yerleri aynı zamanda da kalkerli, derin ve yumuşak toprakları sever. Ülkemizde Ege ve Akdeniz bölgelerinde bolca bulunur ve iklimi uygun olan diğer bazı yörelerde de yetiştirilir. Tatlı ya da ekşi tatlarda ve kırmızı, pembe, sarımsı renklerde taneleri bulunur. Bu tanelerin içinde sert kabuklu çekirdekleri vardır.
Nar ağacının kök, gövde ve kabukları, nişasta, mannit, reçine, tanen ve birtakım asitlerle alkaloitler içerir. Narın meyvesinde ise meyve şekeri, potasyum, magnezyum, demir, C vitamini, B1 ve B2 vitamini ile eser miktarda diğer mineraller bulunur. Nar, meyve olarak yenildiği gibi sıkılıp suyu çıkarılarak, şerbeti ya da şurubu yapılarak tüketilebilir.
Yaz aylarında serin ve ferahlatıcı bir meyve suyu olarak severek tükettiğimiz nar, kış aylarında da sağlığımız açısından bol tüketilmesi gereken bir meyvedir. Çünkü insan sağlığı için bilinen birçok faydası vardır. Adeta bir ilaç yerine kabul edilen, hatta antibiyotik olarak görülen nar, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirir ve pek çok hastalıktan korur. Özellikle kış aylarında enfeksiyon hastalıkları açısından risk altında olduğumuz için bol nar tüketilmesi bağışıklığımızı arttırır. Elma, ayva, üzüm, armut ve nar örneklerinin antioksidan aktivitelerinin incelendiği bir çalışmada en yüksek antioksidan aktivitenin nar meyvesinde (%62.7) olduğunu ortaya koyulmuştur. Diğer meyvelerin antioksidan aktiviteleri ise; ayva %60.4, üzüm %26.6, elma %25.7 ve armut %13.7 şeklinde bulunmuştur.
Nar suyu, kırmızı şarap, yeşil çay, kızılcık ve portakal suyuna göre 3 kat daha fazla seviyede antioksidan madde içermektedir. Nar suyundaki antioksidan miktarı, kırmızı şarap, yeşil çay, kızılcık ve portakal suyuna göre 3 kat daha fazla. 1 bardak nar suyu, 2 kadeh kırmızı şarap, 10 bardak yeşil çay ve 4 bardak kızılcık suyu ile aynı seviyede antioksidan madde içeriyor. Ayrıca nar, bağışıklık sistemini güçlendiren antosiyanlar ve flavonoidleri içerir.1 su bardağı nar suyu günlük C vitamini gereksinmemizin %25 ini karşılayabilmektedir. Yapılan bir çalışmada narın meyve olarak tüketilmesinin meyve suyu olarak tüketilmesine oranla 20 kat daha yüksek antioksidan etkisinin olduğu belirtilmiştir. Bunun nedeni olarak da narın çekirdeği ile birlikte tüketilmesinin etkisi olduğu düşünülmektedir.
Yapılan çalışmalarda, içerdiği bazı maddeler sayesinde narın, kolesterol ve şekeri de dengelediğini ve kanser hücrelerinin de gelişmesini engellediği bildirilmiştir. Son günlerde nar suyuyla ilgili yapılan araştırmalar, nar suyunun cilt kanserine ve erkeklerde prostat kanserine karşı koruyucu etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra günde bir bardak nar suyu tüketmek kardiyovasküler hastalık riskini büyük ölçüde azaltır. Kandaki zararlı kimyasallardan olan serbest radikallerden koruyan antioksidanlar nar suyunda yüksek oranda bulunmaktadır. Serbest radikaller kolesterolü zararlı hale getirir ve damar sertliğini hızlandırır. Yapılan incelemeler nar ve nar suyunun kolesterol oksidasyonunu dolayısıyla damar sertleşmesini yavaşlattığını göstermektedir. Bu da kalp sağlığınızın korunması anlamına gelir. Kalbi koruyan, damar tıkanıklığını önleyen nar, kansere karşı da etkili Florida'da, 6-9 Mart tarihleri arasında yapılan Amerikan Kardiyoloji Koleji toplantısına katılan, Columbia Üniversitesi New York Presbyterian Hastanesi kardiyologlarından Doç. Dr. Özgen Doğan, yapılan son araştırmaların, nar suyunun damar tıkanıklığını önleyici özelliğini ortaya çıkardığını belirtmiştir. Bununla birlikte başka bir çalışmada, nar suyu içenlerde tansiyonu arttıran enzimin %36 düştüğünü buna bağlı olarak tansiyonun da %5 seviyelerinde düşüş gösterdiği açıklanmıştır. Bütün bunlara ek olarak narın, idrar söktürücü, sindirimi kolaylaştırıcı etkilerinden bahsedilmektedir.
Nar, şifalı bitkiler arasında anılır ve genellikle besleyici ve tedavi edici olarak tüketilir. Meyvesinin yanı sıra, çiçeği, çekirdekleri, suyu ve kabuklarının da çeşitli karışımlar halinde tıbbi olarak kullanıldığı bilinmektedir. Ancak içerdiği bazı kimyasallar hala araştırılmakta ve önlem olarak mide ve bağırsak hastalığı olanların, küçük çocukların ve hamilelerin aşırı miktarlarda tüketmemeleri tavsiye edilmektedir.