İletişim Formu

SAĞLIKLI KİLO, SAĞLIKLI GELECEK

03 Ekim 2024

 

Meme kanseri, herkesin duyduğu ama tam anlamıyla farkına varamadığı bir sağlık tehdidi. Belki de etrafımızda, ailemizde bu hastalıkla mücadele eden birilerini tanıyoruz. Ancak, meme kanseri riskini artıran bazı faktörler hakkında yeterince bilinçli miyiz? Obezite, belki de en çok göz ardı edilen risklerden biri. Bir beslenme uzmanı olarak bu ay özellikle bunun üzerinde durmak istiyorum. Fazla kilolar yalnızca görünüşünüzü değil, sağlığınızı da derinden etkiliyor. Ancak, obezitenin meme kanseri üzerindeki etkisi, düşündüğünüzden çok daha büyük olabilir.

Ciddiye Alıyor Muyuz?

2004 yılından bu yana Dünya Sağlık Örgütü 1-31 Ekim tarihlerini Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı olarak kabul etmiştir. Bu bağlamda meme kanserinde erken teşhis ve farkındalık oluşturmak oldukça önemlidir. Çünkü dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kötü huylu tümör meme kanseridir. Yılda 685.000 ölümle çeşitli kanser türleri arasında beşinci ölüm nedenidir. Yani 6 kanser ölümünden biri meme kanseri sebebiyle olmaktadır. Bu yüzden kesinlikle ciddiye alınmalı ve değiştirilebilir risk faktörleri elenmelidir. Bunların en başında gelen elbette fazla kilolar ve obezitedir.


Fazla Kilolar Riski Nasıl Artırıyor?

Obezitenin, yalnızca kalp rahatsızlıkları ve diyabet gibi kronik hastalıklara değil, aynı zamanda birçok kanser türüne de zemin hazırladığı artık bilinen bir gerçek. Çünkü yağ dokusu fazlalığı, vücutta iltihaplanmayı artırmakta ve hormonal dengeleri bozmaktadır. Özellikle östrojen hormonunun fazlalığı bazı meme kanseri türlerini tetikleyebilmektedir. Sağlıklı kiloda olan kadınların menopozdan sonra yumurtalıkları östrojen üretmeyi bırakır ve östrojenin vücuttaki seviyeleri düşer. Ancak aşırı kilolu ya da obez kadınların vücutlarında hala yüksek seviyede östrojen vardır. Bunun sebebi bu hormonun aynı zamanda yağ dokusu tarafından da üretilmesidir. Bu durum meme kanseri hücrelerinin büyümesi ve çoğalması için uygun bir ortam oluşturur. Yapılan araştırmalara göre 100 obez kadından yaklaşık 2 veya 3’ü 50 yaş ve üzeri dönemde meme kanserine yakalanmaktadır.

İnsülin Direncindeki Gizli Tehlike

Obezite ve meme kanseri arasındaki önemli bağlantılardan biri insülin direncidir. Obez bireylerde genellikle yüksek insülin seviyeleri gözlemlenir, bu da kanser hücrelerinin büyüme ve çoğalma hızını artıran bir faktör olarak rol oynayabilir. Yüksek insülin seviyesi, sadece kanser hücrelerinin büyümesini teşvik etmekle kalmaz, aynı zamanda vücuttaki inflamasyonu artırarak tümör gelişimi için uygun koşullar sağlar. Aynı zamanda, insülin benzeri büyüme faktörü (IGF-1) seviyelerinin de obez bireylerde artış göstermesi, bu mekanizmayı daha karmaşık hale getirir. IGF-1, hücre büyümesi ve çoğalmasını destekleyen güçlü bir moleküldür ve yüksek seviyeleri kanser gelişiminde etkili olabilir. Bu nedenle, obeziteyi yönetmek ve insülin direncini önlemek, meme kanseri riskini azaltmak açısından hayati önem taşır.

Meme Kanserine Karşı Korunmanın Anahtarı

Obezitenin meme kanseri riskini artırdığına dair bu güçlü kanıtlara rağmen, iyi haber şu ki; kilo kaybı ve sağlıklı bir yaşam tarzı bu riski azaltabilir. 2019 yılında yapılan bir araştırmaya göre, 50 yaşından sonra kilo veren ve bu kiloyu koruyan kadınların meme kanserine yakalanma riski, aynı kiloda kalan kadınlara göre çok daha düşük bulunmuştur! Yani aslında sağlıklı bir kiloya inmek için yaşınızın bir önemi yok. Bu sonuçlar sağlıklı kiloya ulaşmanın ve onu korumanın meme kanseri açısından ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Ancak korunma sadece kilo kontrolü ile sınırlı değil. Düzenli fiziksel aktivite yapmak, beslenmede bitkisel ağırlıklı bir yaklaşımı benimsemek ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak da önemli adımlar arasındadır. Özellikle antioksidanlar ve lif bakımından zengin gıdalar tüketmek, vücudu serbest radikallerin olumsuz etkilerinden koruyarak kansere karşı savunma mekanizmalarını güçlendirebilir. Sigara ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmak, hormon seviyelerini düzenlemek ve meme kanseri riskini azaltmak için kritik öneme sahiptir. Bunun yanında, düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemek, erken teşhis şansını artırarak yaşam kalitesini yükseltebilir.

Kontrol Sizin Elinizde

Meme kanseri ve obezite arasındaki ilişki, özellikle menopoz sonrası dönemde oldukça belirgin hale gelmektedir. Ancak bu riski azaltmak sizin elinizdedir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek, hem meme kanseri hem de diğer birçok hastalık riskini azaltabiliriz. Özellikle menopoz öncesi ve sonrası dönemde kilo almamak için bir beslenme uzmanıyla bu süreci yönetebilirsiniz. Unutmayın, sağlığınızı korumak için atacağınız her adım, geleceğinize yapılan bir yatırımdır. Ayrıca yaşamınız boyunca sağlıklı kilonuzu korumak yalnızca meme kanseri değil; kardiyovasküler hastalıklar, tip 2 diyabet, demans vb. birçok hastalık için de korunmanız anlamına gelmektedir.

Kaynakça:
https://breastcancernow.org/about-breast-cancer/awareness/breast-cancer-causes/weight-obesity-and-breast-cancer-risk/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC10373406/