Deprem Ve Beslenme
Zor zamanlar geçiriyoruz. İzmir iyi haberlerle değil, kötü haberlerle sallanıyor bir süredir. Canımız yanıyor, içimiz acıyor. Ben iyiyim ama biz iyi değiliz diyoruz yakınlarımıza. Büyük bir şehir düşünülen İzmir, kendi içinde birbiriyle dost olan insanlarıyla, kocaman kalpleriyle ben aslında küçüğüm diyor. Ve İzmirli İzmirlinin yarasını sarmak için elinden geleni yapıyor. Toplanan yardımlar, ulaştıran gönüllüler, tek yürek olan gönüller yine ne güzelsin İzmir dedirtiyor. Barınma ihtiyacı giderilince de beslenme gereksinimi kendini gösteriyor. Belki çoğumuzun aklına bile gelmiyor ilk etapta beslenme ama inanın bu dönemde de oldukça önemli.
Hazırlıklı olmalıyız, virüs gibi görmediğimiz bir düşman gibi depreme de hazırlıklı olmalıyız. Ulaşılabilir bir yerde hazırladığımız minik bir çanta belki de hayatımızı kurtarabilir. Bir düdük, bir fener hayatımızı kurtarabilir belki de. Su, en temel ihtiyacımız ve çantamızın en önemli besin öğesi. Çünkü vücut susuz kaldığında maalesef dayanmak daha zor. Kuru gıdalar, bozulmayacak ve o an için açlığı gidermenize yarayacak kısa süreli çözümler olabilir. Konserve yiyecekler iyi bir seçenek olabilir.
Kurtarıldıktan sonra ise ilk iş henüz bir şok geçirmekte olan kişilere sıcak bir içecek verilmesidir. Bir bardak çay belki beslenmenizi sağlamaz ama bir nebze de olsa moralinizi düzeltebilir. Türkiye Tabibler Birliğinin yayınladığı kılavuza göre afet sonrası beslenme ile ilgili birkaç ipucu vermek istiyorum. İlk birkaç saatte sıcak içeceklerin verilmesi ile moral yükseltme ve sıvı ihtiyacını giderme yönünde adım atılmalıdır. İlk 2 gün bölgeye gelen yiyecek paketlerinin dağıtılması ile besin ihtiyacı giderilir. Eğer sıcak yemek imkanı yoksa kuru, konserve besinler tercih edilebilir. 2-10 gün arasında gelen yardımlar ile yemeklere devam edilebileceği gibi, mutfak imkanınız olursa sıcak yemek de pişirilebilir. Yetişkinlere günde iki öğün, çocuk, hamile ve emzikli kadınlara günde üç öğün yemek verilmesi planlanır. 10.günden sonra afetzedelere yakacak, ocak, mutfak malzemesi sağlanarak, kendi yiyeceklerini kendilerinin hazırlamaları gerçekleştirilir. Bu dönemde afetzedelere ekmek ve diğer yiyecek maddelerinin adilce ve karışıklığa yol açmadan dağıtılmasını sağlayan bir sistem kurulmalıdır.
Eğer besin yardımında bulunmak isterseniz, sağlanacak gıda yardımında en büyük pay kolay saklanıp, taşınabildikleri ve ülkemizin temel gıda maddesi olduğu için tahıllarındır. Tahıl, enerji ve protein kaynağı olarak kısa bir süre için genellikle yeterli olsa da bütün besin öğelerini içermemektedir. Kişi başına ortalama günde 2000 kkal sağlanmak üzere diyet düzenlenmelidir. Bu diyet enerjisinin % 65'i karbonhidratlardan, % 20'si yağlardan, % 15'i proteinlerden sağlanmalıdır. Çocuklar için 1.5 gr/kg/gün, erişkinler için 1 gr/ kg/gün protein verilmesi gerekir. Beslenme açısından risk altındaki gruplar, 0-5 yaş grubundaki çocuklar ile gebe ve emzikli annelerdir. Aslında afet süresi kısa bir dönemi kapsadığından öncelikli önem vermemiz gereken gerekli enerjinin sağlanmasıdır. Beslenme bozuklukları afet sonrasında geçici yerleşme sırasında daha sıklıkla ortaya çıkmaktadırlar. Bu sonraki dönemde bebek ve çocuklar protein-enerji malnütrüsyonu açısından dikkatle izlenmelidir. Bu amaçla gelişme eğrileri veya kol kalınlığı ölçme şeritleri kullanılabilir.
Bu zor günler depresyonu veya anksiyeteyi tetikleyebilir, bu durum da beslenme davranışına yansıyabilir. Aşırı besin alımı veya aşırı iştahsızlık sağlık problemlerine yol açabilir. Özellikle kronik bir hastalığınız varsa düzenli beslenmek bu dönemde de sizin için gereklidir. Mutlaka bir uzmandan yardım alın.
Tabi ki dostlarımızı da unutmamak gerekir. Hayvanların kurtarılması, korunması ve beslenmesi de afet sonrası beslenmenin düzenlenmesinde önemli yer tutar. Onlar için uygun mama yardımı ve su yardımı sağlanmalıdır.
Önemli bir diğer konu da besin hijyenidir. Gıdanın böcek, fare ve sineklerden korunması gerektiği gibi, serin bir yerde saklanması, üstü kapalı tutulması, hijyen kurallarına göre hazırlanması ve günlük olarak tüketilmesi zorunludur.
Yeni Asır Linki: https://www.yeniasir.com.tr/yasam/2020/11/08/depremin-ardindan-yeterli-beslenmenin-onemi