Kolesterol Ve Bitkisel Steroller
Bitkilerden gelen sağlığın bir ögesi sterollerdir. Steroller bitkisel yağların karakteristik özelliklerini verirler. İnsan sağlığı için çeşitli biyoaktif özelliklere sahiptirler.
KOLESTEROL YÜKSEKLİĞİ İÇİN ŞART
Kolesterol, bir lipid, yani bir yağ türüdür. Fitosterollerin kimyasal yapısı yan zincirleri değişik olsa da kolesterolünkine benzemektedir. İnsanlarda fitosteroller serum kolesterol düzeylerini azaltmaktadır. Temel kolesterol düşürücü etkilerini bağırsaklardan kolesterol emilimini inhibe ederek yapmaktadır. Sonuçta kolesterol düzeyleri düşer, dışkı ile atılan kolesterol miktarında artma olur. Bitkilerden bu şekilde yararlanmak için diyetle 1g/gün fitosterol alınması gerekmektedir. Günlük alınan fitosterol miktarının 2–3 g olması halinde en üst seviyede etki oluştuğu bildirilmektedir. Bu miktarlarda tüketim sonucunda genel olarak LDL-kolesterol seviyesinde %8–15 azalma olurken, HDL-kolesterol ve trigliserit düzeylerinde çok etkili değildir.
Kan kolesterolüne etkilerinin incelendiği uzun süreli geniş klinik deneylerde 25 g/gün gibi yüksek düzeylerde fitosterol kullanılmasına rağmen zararlı bir etki görülmemiştir. Çünkü insan bağırsaklarında fitosteroller %0,4– 3,5 düşük düzeylerde emilmekte ve emilen miktarlar boşaltımla hızlı bir şekilde atılmaktadır.
ANTİKANSEROJEN ETKİLERİ VAR
Fitosterollerin bazı kanser türlerine karşı koruyucu etkileri ile antibakteriyel, antifungal ve antiülser etkileri de bilinmektedir.
YAĞ TÜKETMEK İÇİN İYİ BİR SEBEBİMİZ VAR
Beslenmede doğal bileşen olarak bütün bitkisel orijinli gıdalardan temin edilebilen fitosteroller, günümüzde fonksiyonel gıda bileşenleri olarak çeşitli gıdalara ilave edilmektedir. Fitosterollerin başlıca kaynakları bitkisel yağlar (bilhassa ham yağlar), ceviz,badem gibi kuruyemişler ve tahıllardır. Hindistan cevizi, kanola, kakao, mısır, pamuk tohumu, susam, soya, ayçiçeği, keten tohumu, zeytin, palm, yer fıstığı, pirinç kepeği ve aspir yağlarında bulunmaktadır. İlave olarak, baklagiller, meyve-sebzelerde de bulunmaktadırlar.
Bütün sebzelerde fitosterol bulunsa da en yoğun bitkisel yağlarda vardır.
Tahıl ve ürünleri, yağlı tohumlardan ve bunların ürünlerinden daha düşük toplam fitosterol içermelerine karşın, yüksek miktarlarda tüketilmeleri sebebiyle beslenmede fitosterol alımına çok önemli katkı sağlamaktadırlar. Örneğin, Hollanda’da yapılmış bir çalışmada tahıl ve ürünlerinin günlük diyette toplam fitosterol alım miktarına %37 civarında katkı sağlarken, bitkisel yağ kaynaklı katkının %26 düzeyinde kaldığı belirlenmiştir. Tam tahıl unları ile özellikle kepek fraksiyonları bu katkıda önemli paya sahiptir. Tahıl ve ürünlerinde fitosterol kompozisyonlarının büyük bir bölümünü genelde β-sitosterol oluşturmakta olup ardından kampesterol gelmektedir.
Piironen ve ark. , tahıl grubundan çavdar, buğday, arpa ve yulaf örnekleri arasında çavdarın en yüksek fitosterol içeriğine sahip olduğunu, çavdar ve buğday örneklerinin özellikle kepek fraksiyonlarının önemli miktarlarda fitostanol içerdiğini ifade etmişlerdir.
Bu bilgiler ışığında beslenmemize faydalı yağlara yer vermeli, günlük sebze ve meyve tüketimimize dikkat etmeli, tahıl grubu tüketeceğimiz zaman öğütülmemiş tam buğday, çavdar veya lif içeriği zengin bulguru tercih etmeliyiz. Bu şekilde bitkisel besin kaynaklarından çok daha fazla yararlanmış oluruz.