Bize Ulaşın

shape shape

Lohusalık Depresyonu Yaşıyorum! Gebelikte Ve Emzirirken Omega-3 Ün Önemi!

Lohusalık depresyonu denilen postpartum depresyon, doğum sonrasında kadınların %10-20'sini etkileyen, ciddi bir depresyon tipidir. Genellikle doğum sonrası ilk dört hafta içinde başlar. Ancak bazı çalışmalarda başlangıç döneminin 6-12. haftalarda olmak üzere bir yıl içinde herhangi bir dönemde olabileceği de bildirilmiştir.

Genetik, psikolojik durum, evlilik sorunları, ekonomik sorunlar, sosyal destek azlığı, hormonal faktörler; fizyolojik olarak ise doğum sonrası östrojen, progesteron, kortizol düzeylerinin aniden düşmesi gibi birçok neden doğum sonrası depresyonu tetikleyebilir. Ayrıca bu dönemde uyku düzeninin bozulması, günlük planlarının değişmesi ve aynada gördüğünüz bedeninizden memnun olmama gibi bu süreçte yaşanabilecek durumlar, annede ilk depresif belirtilerin ortaya çıkışına sebep olabilir.

Bu dönemde beslenme ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiye dikkat çekmek oldukça önemlidir.

Omega-3 Yağ asitleri ise lohusalık depresyonunun ortaya çıkmasında ve tedavisinde önemli bir yere sahiptir. En yaygın görülen omega-3 yağ asitleri eikozapentaenoik asit (EPA), dokozapentaenoik asit (DPA) ve dokozahekzaenoik asit (DHA)'tir. α-linolenik asitler (ALA) ise vücutta EPA ve DHA'ya dönüşerek etkinlik göstermektedir. Bu yağ asitleri vücudumuzda sentezlenmedikleri için dışardan vücuda alınması gerekmektedir. Omega-3 yağ asidi, D ve B12 vitamini, iyot, selenyum ve yüksek kaliteli protein içeren deniz ürünlerinin tüketimi, beslenmenin önemli bir parçası olmaktadır. Balık yağları omega-3 yağ asitleri için iyi bir besin kaynağıdır. Haftada 2-3 kez 200-300gr balık tüketimi gerekli EPA ve DHA almanıza yardımcı olmaktadır.

Omega-3 yağ asitlerinden zengin olan yiyecekler; somon gibi soğuk sularda yaşayan yağlı balıklar, uskumru, sardalye ve bu gibi balıkların yağlarından elde edilen balık yağı preparatları, keten tohumu, ceviz, badem ve bunların yağları ile yeşil yapraklı sebzeler (özellikle semizotu) temel kaynak olarak gösterilmektedir.

DHA, beyindeki yağ asitlerinin yaklaşık %15'ini oluşturur. DHA miktarının azalması depresif hastalıklarla ilişkilidir. Depresif hastalarda hücrelerindeki DHA içeriğinin kontrol grubu ile karşılaştırıldığında %22 oranında azaldığı bulunmuştur.

Peki doğum sonrasında beynimizde neler oluyor, neden daha depresif olunuyor?

İnsan beyninde DHA çoğunlukla gebeliğin üçüncü evresinde birikir ve yaşamın ilk birkaç yılında birikmeye devam eder. Bebeklikte beyinde biriken DHA annenin beslenmesine ve anne sütünün içeriğine göre farklılık göstermektedir. Yapılan çalışmalar ile annenin plazma DHA düzeylerinin tek bir gebelik sonrasında %50 oranında azalabildiği bildirilmiştir. Bu doğum sonrası annenin zeka kapasitesinin azalmasına sebep olurken lohusalık depresyonu için de büyük risk faktörüdür. Bu yüzden gebelere ve emzirme dönemindeki kadınlara en az 300 mg DHA tüketmesi önerilmektedir.

Gebelikte ve emzirirken omega-3 ün başka faydası var mıdır?

Doğumdaki yeterli omega-3 yağ asidi düzeyi ile, 4-7 yaşındaki bilişsel fonksiyonlar, görme keskinliği, bebeklik döneminde uyku durumu, du¨s¸u¨k alerji riskinin ilişkili olduğu gösterilmiştir.

Ayrıca bebeğin merkezi sinir sisteminin gelişimi ve fonksiyonları ile retinanın gelişimi için DHA yağ asitlerinin yeterli alımı önemlidir.

Düzenli DHA yağ asidi alımı, gebelik süresinde 2-8 gün uzamaya, erken doğumları önlenmeye yardımcı olur. Bebeğin doğum ağırlığı ve bas¸ çevresinde artma, ilk 1 yıl görme keskinliğinde artma, bilişsel gelişimde hızlanma, otoimmu¨n hastalıklarda azalma, egzamada azalma omega-3 ‘ün doğuracağı diğer olumlu sonuçlardır.