Melatonin
Uyku İle İlişkisi
Melatonin her canlı hücrede bulunur. Hücreler melatonin sentezleyebilmektedir. Melatonin sadece gece tam karanlık olduğunda beyinden kana salgılanabilir. Uyku sorunu olan kişilerde en zararsız ve ek faydaları olan destek, melatonin olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu amaçla düşük dozlar 3 mg hatta 0.5 mg bile yeterli olabilmektedir. Birçok kişide uykuya yardımcı olmaktadır. Ancak bazı kişilerde fayda etmeyebilir. Yani 20 kişiden 1‘inde uykuyu bozabilmektedir. Gece ortasında uyanma, kabus görme gibi etkileri olabilmektedir. Melatonin uykuyu bölüyorsa veya gece uyandırıyorsa daha küçük dozlarda denenmelidir. Deneme yanılma yoluyla dozunuzu belirlenebilir. 3 aya kadar kullanımı güvenlidir. Ayrıca yeni doğanlarda iyi tolere edilebilmektedir.
Kanser Üzerinde Etkileri
Son dönemlerde kanser ve melatonin takviyesi üzerine birçok çalışma yapılmaktadır. Melatoninin anti-kanser etkilerinin yanı sıra biyolojik ritmi düzenleyici, antioksidan ve immün destekleyici özellikleri de kanser süreciyle ilişkilidir.
Kanserde mutasyona uğramış genler ve tümör baskılayıcı genler arasındaki dengenin kontrolü hayati önem taşır. Bu dengenin devamlılığı açısından melatonin, hücrelerdeki saat genlerini kontrol eden bir denetleyici görevi üstlenmektedir. Buna göre melatoninin gece salgı döngüsünü bozabilecek etmenler kanser riskini arttırabilir. Melatonin, cinsiyet hormonlarının sentezinde rol oynayan enzimleri ve ayrıca cinsiyet hormonlarının aktivitesini de düzenler. Bu nedenle gece ışığa maruz kalmak, meme ve prostat kanseri riskini arttırabilmektedir. Bazı çalışmalar gece çalışan meslek gruplarının; hemşireler, pilot ve kabin görevlilerinin meme kanseri gelişme riskinin arttığını göstermiştir. Hatta ışık yoğunluğunun derecesiyle tümör büyüme hızı arasında doğru orantının vardır. 1960-1970’li yıllarda yapılan deneysel kanser modellerinde cerrahi olarak pineal bezin çıkartılmasının, kanser büyümesini artırdığı gösterilmiştir. Diğer deneysel kanser çalışmalarının yanında insan kanseri hücre kültürlerinde de melatonin, kanser hücrelerini baskılayıcı etkinlik göstermiştir.
Son yıllarda artan çalışmalar melatoninin önemli bir gen düzenleyici olduğunu ortaya koymuştur. İnsanlarda, hücre içi melatoninin gece serum konsantrasyonu, meme, prostat, akciğer ve rahim ağzı kanseri riski ile ters orantılıdır. Melatonin tedavisi, akciğer, meme, prostat, sindirim sistemi, kafa ve boyun kanserli hastalarda kemoterapinin etkinliğini artırır. Ayrıca melatonin kemoterapi ile ilişkili kaygı ve depresyon etkilerini de azaltır. Melatonin, hem tek başına hem de diğer tedavilerle birlikte meme ve prostat kanseri için güvenli ve etkili bir tedavidir. Mevcut çalışmalar melatoninin gece uygulamalarının kanserde daha başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür. Günümüzde ise melatonin ve kanser çalışmalarının büyük çoğunluğu meme kanseri modelleri üzerinde yapılmaktadır. Kanser hastalarında yapılmış çalışmalarda genellikle 20-25 mg arasında dozlar kullanılmıştır. Bu çalışmalarda kalıcı hiçbir yan etki izlenmemiştir. Meme kanserinde, melatonin kanser gelişimini yavaşlatıcı etki gösterir. Melatoninin kanser oluşumunu engelleyebilecek ve kanser oluştuktan sonraki süreçte tabloyu hafifletebilecek bir başka özelliği ise güçlü bir antioksidan olmasıdır. Ayrıca büyüme faktörlerinden linoleik asitin kanser hücresine girişini sağlayan reseptörleri bloke etmektedir. Melatonin hücre bölünmesi sırasında kalmodulini kalsiyumdan uzaklaştırarak hücre döngüsünü yavaşlatır. Bu etkisini kanser hücreleri üzerinde de göstererek tümörün büyümesini yavaşlatır, kanser hücrelerini uyutucu etki sağlar.
Melatonin kronik inflamatuarlarda, romatoid artrit gibi romatizmal eklem hastalıklarında kardiyovasküler hastalıklarda ve önlenmesinde olası yarar-zarar dengesinin avantajı vardır. Ayrıca insomnia ve jetlag durumlarında da etkilidir.
Hangi amaçla kullanıldığı fark etmeksizin vücut düzenini bozmamak için yatmadan 1 saat önce tüketilmelidir. Nadir durumlarda ertesi sabah sersemlik yapabilmektedir. Öyle bir durumda dozu azaltılarak denenmelidir.