Bize Ulaşın

shape shape

Sağlığınızın Anahtarı Mineraller

Yaz sıcakları yerini güz serinliğine bırakırken hastalık mevsimi de gelmeye başladı. COVID-19 ile mücadelede her an bağışıklığa dikkat etmek ön plana çıkarken ya grip olursam kaygısı da bu sene diğer senelere göre daha fazla. Hal böyle olunca vitamin ve mineral takviyelerine olan ilgi de oldukça arttı. Hangi mineral vücudumuzda acaba ne işe yarıyor? Haydi gelin, vücudumuz için olmazsa olmaz bu minerallere birlikte bakalım.
 
Kalsiyum insan vücudunda en çok bulunan mineraldir. Kemik oluşumu ana rahminde başlar. Büyük çoğunluğu kemik ve dişlerde, geri kalanı yumuşak doku ve kanda bulunur. Kemik ve dişlerin gelişimini ve sağlığının korunmasını sağlar. D vitamini yetersizliği, yetersiz egzersiz, sigara ve aşırı alkol kullanımı, yetersiz mide asidi salgısı, östrojen azlığı, fazla kafein alımı kalsiyum yetersizliğine neden olur. Vücudunuz için gerekli olan miktarı alamadığınızda, kalsiyum ihtiyacınız kemikleriniz, dişleriniz ve yumuşak dokularınızda bulunan kalsiyumdan karşılanır. Kalsiyum çekimini önlemek için her gün yeterli miktarda kalsiyum alınmalı ve egzersiz yapılmalıdır. Aşırı miktarda alındığında ise böbrek taşı oluşumuna neden olabilir. Hamilelik sırasında yeterli miktarda kalsiyum alınmadığında bebek ihtiyacını annenin vücudundan ve kemiklerinden sağlar. Bu annenin sağlığının olumsuz etkilenmesine ve kramplarda artışa neden olur. Bazı annelerde diş kayıpları bile görülmektedir! Büyüme çağında, hamilelikte, emziklilikte, menopozda ve yaşlılarda gereksinim artar. Kalsiyum takviyesi kullanıyorsanız et yemekleri ile birlikte almayın. Eğer kalsiyum ve demir tabletlerinin her ikisini de kullanıyorsanız vücudunuzda daha iyi emilebilmeleri için bunları gün içinde farklı saatlerde almalısınız.
 
 
Fosfor kalsiyumdan sonra vücutta en fazla bulunan mineraldir. %80′i kalsiyumla beraber kemik ve dişlerde, geri kalanı kan, vücut sıvıları, kas, beyin, sinirler ve diğer dokularda bulunur. Toplumda yetersizliğine pek rastlanmaz. Aşırı miktarda tüketildiğinde ise kemik zayıflığı ve kırıklarına neden olabilir. Diyette etin çok olması fosfor alımını arttırırken, kalsiyum alımını azaltır. Diyette kalsiyum ve fosforu eşit oranlarda bulunduran süt ile, fosfordan çok kalsiyum içeren sebze ve meyvenin yeterince yer alması bu dengesizliği önler.
 
 
Magnezyum kemik ve dişlerin yapısında kalsiyum ve fosfor ile birlikte bulunur. Birçok enzimin yapısında yer alır. Kronik emilim bozukluklarında, akut ishalde, kronik böbrek yetmezliğinde ve fazla alkol alımında yetersizliği görülebilir. Tahılların kepeğinin ayrılması magnezyum içeriğini azaltır.
 
Demir kanda hemoglobin oluşumunda görevlidir. Hücrelere oksijen taşır. Bağışıklık sistemi ve bilişsel performans için gereklidir. A vitaminin öncü maddesi beta karotenin A vitaminine dönüşümüne, kollojenin ve diğer vücut proteinlerinin sentezine yardım eder. Aspirin gibi ilaçların fazla kullanımı, barsak parazitleri, kanamalar ve yaralanmalar demir kaybına neden olur. Çocuklar ek olarak yüksek doz demir alırlarsa hemen acil tıbbi tedavi uygulamak gerekir. Çocukların demir tableti kullanması uygun değildir. Doktora başvurmadan demir takviyesi yapılmamalıdır. Fazla posa alımı, ıspanak ve çikolatada bulunan okzalat, kuru baklagiller ve tahıl kepeği içindeki fitatlar, çaydaki tanenler ve kahve, kakao, kolada var olan polifenoller demirin emilimini azaltır. Demir kaynaklarıyla birlikte C vitamini alımı ise emilimi arttırır. Alüminyum, kalsiyum, magnezyum, teneke ve fazla çinko demir emilimini azaltır. Konserve tenekesi açıldıktan sonra beklerken besin içinde teneke miktarı arttığından demir ve diğer minerallerin emilimi olumsuz yönde etkilenir.
 
 
 
Çinko, antioksidan enzimlerin işlev görmesinde rol oynar. Bağışıklık sistemi hücrelerinin yapımında görev alır. Kemik dokusunda kolajenin sentezinde C vitamini ile birlikte işlev gösterir. Aşırı tüketimi insanlarda çok görülmemektedir.
 
Selenyum, antioksidan olarak E vitamini ile birlikte hücrelerinizi dışarıdan gelen zararlı maddelere karşı koruyarak, kanser, kalp hastalıkları ve diğer sağlık sorunlarının önlenmesinde yardımcıdır. Dengeli bir diyetle normal sınırlarda selenyum alırsınız. Ek takviye olarak kullanmadan önce mutlaka doktorunuza veya beslenme uzmanınıza danışınız. Tahıllar ve tohumlardaki selenyum miktarı, yetiştikleri toprağın selenyum miktarına bağlıdır.
 
 
Sodyum; vücut sıvı dengesinin kontrol edilmesine yardım eder. Kalp kası dahil tüm kasların gevşemesinde etkindir. Uzun süreli kusma ve ishal durumlarında, bazı tip böbrek hastalıklarında, çok fazla terlemede yetersizliği görülür. Ağır fiziksel aktivite sonrasında, ter yoluyla kayba uğrayan sodyum ve bazı mineraller, yemek ve ara öğünlerle tekrar yerine konulmaktadır. Besinlerin kendi içerdikleri tuz nedeniyle yemeklerinize fazladan tuz eklemenize gerek yoktur. Sağlıklı bir kişi aldığı fazla miktardaki sodyumu idrar ve terle atar. Böbrek hastalıklarında ise böbrekler uygun şekilde çalışamaz, fazla sodyum atılamaz. Sodyum atımının sağlanabilmesi için daha fazla idrara çıkılır ve bu susuzluğa neden olur. Bu durumda su alımını arttırmak gerekir.
 
Potasyum; kan basıncının düzenlenmesini sağlar. Hücre içi ve dışında sıvı ve mineral dengesine yardım eder. Uzun süreli ishal, kusma, laksatif kullanımı durumları ve bazı böbrek hastalıkları potasyum kayıplarına neden olur. Fazla miktarlar genellikle vücuttan atılır. Böbrek hastalığı olan bireylerde potasyum atımında sorunlar oluşur.