Bize Ulaşın

shape shape

Ulu Önderimiz Atatürk Nasıl Beslenirdi?

 

   Her yıl 29 Ekim’de milletçe, gururla ve büyük coşkuyla kutladığımız milli bayramımız Cumhuriyet Bayramı. Bizim için önemli ve değerli bu güne sayılı günler kaldı. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetimizin kuruluşu ile birlikte bizler bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik gibi kavramları tanıdık. Tarihimiz de gösterir ki Cumhuriyete kavuşmamız hiç kolay olmadı. Atalarımız uzun yıllar bu uğurda cesurca savaşıp bizlere huzurlu ve mutlu bir yaşam bırakmak için ellerinden geleni yapmışlardır. Unutmayalım ki Cumhuriyet bizim için en büyük bayramdır ve de hep öyle kalacaktır.

   Bize bu armağanı bırakan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, ömrü boyunca beslenme alışkanlıklarına da dikkat etmiştir. Yemek yemeye çok düşkün bir insan olmadığı söylenmektedir. Bir konuşmasında ziyafetlerde çok yemek yenmesinin tasarrufa aykırı olduğunu ve sağlığa zararlı olduğunu söylemiştir. Sofrasında bol çeşit olmaması da bu hususu kanıtlamaktadır.

KAHVALTI

   Atatürk sabah kahvaltısında; çay, kahve içerdi ve fazla bir şey yemezdi. Bazen ayranla, bir dilim ekmek, bazen de bir kâse yoğurt yer, sonra sütlü kahve içerdi. Kahvaltı hepimiz için en önemli öğünlerden biri. Ulu önderimiz gibi pratik kahvaltılar tercih edenler için süt ürünleri hem protein hem karbonhidrat içeriği ile doğru bir tercih olacaktır. Bunun yanı sıra yumurta, peynir gibi protein kaynaklarına, taze sebzelere ve sağlıklı yağlara yer vermek kahvaltı için güzel bir tercihtir.

ÖĞLE YEMEĞİ

   Öğle yemeğinde genellikle 1-2 dilim ekmek yerdi. Ekmeklerini ayrana batırarak yer yoğurdu ise tek başına tüketmeyi severdi. Süt ürünlerine beslenmesinde sık sık yer vermesi kalsiyum açısından zengin beslendiğini bu sayede kemik mineral dengesinin iyi korunduğu yorumunu yaptırabilir. Çünkü kalsiyum minerali kemik sağlığımız için en önemli mineraldir. Süt ürünlerine öğünlerde yer vermeniz kemik erimesi gibi hastalıklara karşı koruyucu etki sağlayacaktır.

AKŞAM YEMEĞİ 

   Atatürk akşam yemeklerini konuklarıyla birlikte yerdi ve devlet görevi akşam yemeklerinde de devam ederdi. Akşam yemeği sofrasını ülke sorunlarını çözümlemede bir araç olarak kullanırdı. Az ve öz yemek fikrinde olan Atatürk için bu durum sorun yaratmasa da yapılan araştırmalarda yemek yerken başka işlerle ilgilenmenin açlık ve doygunluk sinyallerini fark etmemenize neden olacağını bu yüzden fazlaca yemek yemekle sonuçlanabileceğini göstermektedir. Öğünlerinizi farkında olarak tüketmeniz doygunluğunuzu fark etmenize ve yiyeceğin verdiği memnuniyetin artmasına neden olacaktır.

ET DEĞİL SEBZE AĞIRLIKLI BESLENİRDİ

   Ülkenin yoksul durumunu göze aldığı için az miktarda et tüketirdi. Hayvansal kaynaklı proteinler yerine kurubaklagil gibi bitkisel proteinler tercih etmek de ihtiyacı olan proteini karşılamada etkili olabilmektedir. Sevdiği yemeklere bakıldığında ise daha çok sebze ağırlıklı yemekler dikkat çekmektedir.

ÖĞRENCİLİK YILLARINDAN EN SEVDİĞİ YEMEK KURU FASULYE İDİ

   Kuru fasulye, kendisinin tabiriyle "yağlı fasulye"den hiç bıkmayacağını söylerdi, köşkün mutfağında her zaman bir tencere kuru fasulye bulunurdu. Kuru fasulyeyi genellikle 2 dilim ekmek ve ayran eşliğinde tüketirdi. Kurubaklagil bitkisel protein kaynakları olmasının yanı sıra yüksek miktarda posa içermektedir. Siz de haftada 2 defa kurubaklagillere beslenmenizde yer vermelisiniz.

TÜRK MUTFAĞININ KLASİĞİ: KARNIYARIK

   Atatürk’ün bir diğer favori yemeği ise karnıyarık olarak bilinmektedir. Türk mutfağının kült lezzetlerinden karnıyarığın yanında sade pirinç pilavı yerdi.

   Karnıyarık pişirirken kızartma yönteminden uzak durmalı bunun yerine fırında pişirme yöntemi tercih edebilirsiniz. Ve etli bir sebze yemeği olduğu için etin kendi yağından yararlanmalı içine ekstra yağ ilave etmemelisiniz. Yanında cacık, ayran gibi süt ürünü tüketmeniz de dengeli bir menü oluşturmanıza yardımcı olacaktır.

ANNESİNİN ISPANAKLI BÖREĞİ

   Atatürk'ün çocukluğundan kalma en sevdiği lezzet, annesi Zübeyde Hanım'ın elinden Selanik usulü ıspanaklı börektir. Ara ara mutfaktan bu böreğin yapılmasını ister, böreğini mutlaka ayran eşliğinde tüketirdi. Bu sayede glisemik indeksi yüksek börek gibi bir besinin yanında ayran gibi protein kaynağı tercih etmesi kan şekerinin daha dengeli olmasına yardımcı olmuştur.

AKŞAM MENÜSÜNDE ETLİ BAMYA

   Bamya yemeğini herkes çok sevmez ancak, Atatürk akşam menüsünde etli bamyaya sık sık yer verirdi. Etli bamya yemeğini yoğurt ile birlikte tüketmeyi tercih ederdi. Bamya lif ve su oranı yüksek bir besindir. Kabızlığa karşı etkileri vardır. Suyun emilimine yardımcı olur ve kolesterol, toksinler ve fazla safranın dışkı yoluyla atımını sağlar. Ayrıca yeterli lif alımı sindirimi arttırır ve açlık hissini azaltma üzerinde etkilidir.

ALIŞKANLIKLARI

   Atatürk’ün bir alışkanlığı ise orta şekerli Türk kahvesiydi. Günde 10 fincana kadar içerdi. Her ne kadar Atatürk için vazgeçilmez olsa da bu kadar çok miktarda şekerli kahve tüketilmesi sağlık açısından olumsuz bir örnektir. Çünkü fazla kahve ve şeker maalesef karaciğer üzerinde yorucu bir etkiye sahiptir. Bu etki karaciğer yağlanması, hepatit, siroz gibi hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Kahve tüketirken sade veya sütlü tercihte bulunmanız ve günde 2 fincanı geçmemeniz sağlığınız açısından daha doğru olacaktır. 

   Atatürk'ün sofralarından hepimize tatlı ve ibret verici anılar, yaşama ve insanlığa dair değerli dersler kalmıştır diyerek sözlerimizi burada sonlandırıyoruz. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun!