Zeytinyağı, tereyağı, ayçiçek, fındık yağı uzun süredir topraklarımızda üretilen ve mutfaklarımızda kullandığımız yağ çeşitleri. Aslında doğada birçok faydalı ve farklı yağ çeşitleri de var ve hodan yağı bunlardan bir tanesi. Hiç duymamış olabileceğiniz hodan yağını gelin beraber tanıyalım.  Gamma linolenik asit denilen yağ asidi açısından zengin olan bu yağ özellikle cilt sağlığı başta olmak üzere pek çok durumda gün geçtikçe popüler hale geliyor. Gamma linoleik asidin bilinen en zengin kaynağı da hodan yağı. Yaklaşık %17-28 arasında gamma linoleik asit içermesinin yanı sıra palmitik asit, steraik asit, zeytinyağında da bulunan oleik asit gibi pek çok yağ asidini de barındırmaktadır. 

 

Hodan yağı aslında bitkisel bir yağ çeşididir. Günümüzde yemeklik olarak ya da tıbbi olarak kullanımıyla bilinmektedir. Yaklaşık 46 cm uzunluğundaki hodan bitkisinden elde ediliyor. Bazı yerlerde yıldız çiçeği olarak da geçebilen yabani bir ot olarak karşımıza çıkıyor. Literatürde beş dar yaprak üzerinde, beş üçgen sivri petali ile tam çiçek özelliğine sahip olduğu ve genelde pembe olarak rastlasak da mavi renginin sıklıkla bulunduğu bildirilmektedir.  Aslında yaklaşık 1500 yıldır bilinen bir bitki olsa da yeni yeni popülerlik kazanıyor. Ülkemizde ise daha çok Marmara Bölgesinde yetiştiriliyor. Yaprakları veya gövdesindense çekirdekleri oldukça değerli olarak biliniyor. 

 

Yararları nelerdir?

 

Yazının başında da okuduğunuz gibi en çok ilgi görmesini sağlayan kısmı cilt üzerine etkileri. Cildin nemlenmesine yardım ettiği için kuru cilt yapısına sahip bireyler tarafından tercih ediliyor. Egzama gibi kronik cilt hastalıklarına iyi geldiğine yönelik araştırmalar mevcut olduğu gibi işe yaramadığı yönünde de araştırmalar yapılmıştır. Bir hekim görüşü almak oldukça önemlidir.  Masaj yaparak cilde uygulandığında eklem, kas ve romatizma ağrılarını hafifletir. Bununla birlikte bitki çaylarına bir miktar hodan ekleyip içmek de ruhsal ve zihinsel dinginlik için faydalı olabilir. Bunun yanı sıra idrar söktürücü özelliği ile sindirim faaliyetlerinin düzenlenmesinde de etkilidir. Kabızlık, hazımsızlık sorunlarının önlenmesi, bağırsak kurtlarının atılması gibi yararları da mevcuttur. 

 

Yapılan araştırmalarda akciğer gelişim sorunu olan hastalarda makineye bağlı tedavi görenlerin EPA ile birlikte hodan yağı alımının tedavi süresini kısalttığı bulunmuştur.

Romatoid artrit hastalığında ağrı şiddetini azaltıcı etkisi mevcuttur.

 

Hodan yağının ağız yoluyla tüketimi

 

Hodan yağı tüketiminin özellikle ciltte ve genel olarak tüm vücutta enfeksiyonlar, iltihap oluşumunu önlediğine dair araştırmalar yapılmaktadır. Özellikle vücutta yağ asitleri dengesizliğinden kaynaklanan deri hastalıklarının tedavisi durumunda hodan yağının ağız yoluyla alınması önerilir. Hatta pek çok cilt hastalığına sahip olan kişilere beslenmesine ek olarak hodan yağı tüketmeleri tavsiye edilir ve bu sayede tedavi süreci hızlanır. Bunun için salatalara zeytinyağına ek olarak 1 tatlı kaşığı da hodan yağı eklenmesi ya da günde 1 çay kaşığı hodan yağı içilmesi doğru olacaktır. Ağızdan alımların çoğunlukla güvenli olduğu kabul edilmektedir. 

 

Hodan yağı bebeklerde kullanılabilir mi?

 

Hodan yağının cilde sağladığı faydalardan birisi de bebeklerdedir. Yeni doğan bebeklerden 1-1,5 yaşına gelmiş bebeklere kadar pek çoğunun kafa derisinde “beşik şapkası” ya da “konak” olarak adlandırılan pul şeklinde döküntüler oluşur. Zeytinyağı ve hodan yağını karıştırarak ya da sade olarak hodan yağı kullanılarak bebeğin cildine masaj yapmak bu döküntülerin iyileşmesinde etkilidir. Bunun yanı sıra yeni doğanların sinir sisteminin gelişimi için de tıbbi olarak hodan yağının kullanıldığı durumlar mevcuttur.

 

AMAN DİKKAT!

 

Kadınlarda göğüs kanserine, yeni doğan bebeklerde ise anne sütünden geçebilen doğum kusurlarına sebep olabileceğine ait araştırmalar mevcuttur. Mutlaka bir uzman kontrolünde kullanılmalıdır. Yaralanma zamanlarında kanama süresini uzatma özelliği de vardır. Bu yüzden kanama düzensizliği olan kişiler dikkatli kullanmalıdır. Cerrahi müdahale geçirecek kişilerin de 2 hafta öncesinden bu tohumu ve yağını kullanmayı bırakması önerilmektedir.