Yaz aylarının en büyük sıkıntısı göbeğimizi saklayacak kalın kıyafetlerin altına sığınamamak olabilir. Kışın kimsenin fark etmediği göbekler bir anda gün yüzüne çıkar ve hemen bir şu göbekten kurtulmalıyım evresi başlar. İç organların gelişmeye, büyümeye başlamasıyla daha yaşamın ilk yıllarında göbeğimiz de büyümeye başlar. Yaşın ilerlemesiyle birlikte gelen çeşitli sorumluluklarımız bizi fiziksel olarak aktif kılar ve göbeğimiz yavaş yavaş şekillenmeye başlar ta ki vücudumuz yaptığımız gündelik işlerimizi fiziksel aktivite saymayana kadar. Bu noktada hayatınıza spor katarak vücudunuz her yerinin şekillenmesine ve sağlıklı birey olmanıza destek vermeniz gerekir. Kimi hayatın sorumlulukları altında yığılır kalır, kimi ise sporu bir yaşam tarzı olarak benimser ve iş, aile gibi hayatının bir parçasıymış gibi yaşar. Zaman ilerledikçe hamilelik, menopoz, hastalıklar,hormon sorunları gibi durumlarla karşılaşılır. Vücut ciddi deformasyonlara uğrar, kendine yetemeyecek hale gelir ve dinlemeye çekilir. Göbek bölgesi dediğimiz abdominalyağlanmadaki en büyük güçlük maalesef kadınlarda menopozun beraberinde getirdiği hormonlardır. Östrojendeki düşüş göbek bölgesi yağlanmasının baş nedenidir. Hormon dengesizliği tokluk hissini azaltarak ki bunu leptin denen iştah baskılayıcı hormonu azaltarak yapar, bireye hep açmış sinyali verdirebilir. Yağlanma iki tipte görülür, erkeklerde karında;kadınlarda ise kalçada toplanır. Metabolik rahatsızlık açısından tehlikeli olanı karında görülen abdominalyağlanmadır. Yani kas dokusunun altındaki yağlanmadır. Hatta herkesin dilindeki elma – armut vücut halleri de karın – basen ilişkisinden gelmektedir. 

Suçu sadece hormonlara veya hastalıklara da atmamak gerekir. Aşırı karbonhidrat ağırlıklı beslenmek ve hızlı yemekde abdominal yağlanmanın bir diğer nedenleridir. İlk olarak karbonhidrat, protein ve yağlardan vücudunuzun gereksinmesine göre planlanmış bir beslenme düzenioluşturmanız gerekir. Bunu yaparken cinsiyet, yaş, boy, kilo gibi kişisel faktörler, fiziksel aktivite durumu ve hastalık durumu göze alınır. Bunun yanı sıra yeme hızınızı yavaşlatarak ana öğününü en az 20 dakikada tüketmeyeçalışabilirsiniz. Çünkü beyne tokluk sinyali 20.dakikadan sonra ulaşır ve hızlı yemek yemek bu yüzden gereğinden daha fazla yemenize neden olur. Az az sık sık beslenmenin hakimolduğu Akdeniz tipi beslenme ile dengeli bir insülin salınımı ve kan şekeri oluşturulacağı için özellikle karın bölgesi yağlanmanın azaltılmasında etkilidir.

Hayatınıza egzersizi dâhil edin derken anlatamaya çalıştığım bir anda yoğun tempoda koşuyla başlamanız değilelbette. Yıllardır görmediğimiz bir arkadaşımızla karşılaştığımızda onu nerden tanıdığımızı ve ismini düşünür ve zorlanırız. İşte iskelet ve kas sistemimiz de yıllardır alışık olduğu düzenden yeni bir tarza geçeceği için ona nazik davranarak hafif tempoda yürüyüşlerle egzersize vücudu ısındırma ile başlanmanızı öneriyorum. Bu alışma sürecinin egzersiz sırasında oluşabilecek kırılma, burkulma, incinme, lif zedelenmesi gibi birçok problemin oluşma riskini azaltıcı etkisi olduğunu unutmayınız. Belirtmek istediğim diğer bir nokta ise bölgesel egzersiz ile sadece o bölgedeki kaslarını sertleştirirsiniz, sarkma varsa toplanmasına yardımcı olursunuz. Yapılan egzersiz net olarak 6 aydan sonra doğru sonucu verir. Vücudun egzersize adaptasyon süresi 6 – 8 haftadır ve belirgin sonuçları bu süreden sonra görmeye başlarsınız. Unutmayın ki dengeli bir beslenme ile birlikte yürütülen egzersiz ile ancak yağ dokularını yakarak kas dokunuzu arttırabilirsiniz.

Yaz mevsiminin içi ferahlatıcı ama bir o kadar da zararlı alkollerinden likör ve bira karın yağları oluşumunun bir numaralı destekleyicidir. Fındık yağı, zeytinyağı, badem yağı, fıstık ve cevizde bulunan doymamış yağlardan zengin;avokado, yeşil çay, çilek, vişne ve tam tahıllı besinler içeren beslenme düzeni ile göbeğinize elveda demek için bir adım atmış sayılırsınız. Önemli olanın sağlıklı ve dengeli beslenmek, uygun miktarlarda spor yapmak olduğunu unutmayın. Bir beslenme uzmanı ile çalışmanız en doğrusu olacaktır.