Anneler, ailelerimizin temel taşıdır. Fedakarlıkları, özverileri ve verdikleri sevgileriyle hayatımızda oldukça önemli bir yere sahiptirler. Herkes annesinin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesini diler. İşte tam da bu sebepten çoğunlukla anneleri ve kadınların genelini etkileyebilen bir sağlık problemi olan idrar yolu enfeksiyonlarına değinmek ve tüm annelerimizin anneler gününü kutlamak isterim.

Kadınların Korkulu Rüyası İdrar Yolu Enfeksiyonu

      İdrar yolu enfeksiyonları, çok yaygın görülen bakteriyel enfeksiyonlardandır. Vücut dışındaki bakterilerin idrar yoluna girmesiyle oluşur. Bunun sonucunda inanılmaz derecede bir ağrı hissedilebilir ve tedavi edilmediği takdirde sepsis gibi başka komplikasyonlara neden olabilir.

      İdrar yolu enfeksiyonları içinde en sık görülen tür, sistit dediğimiz mesane enfeksiyonudur. Belirtileri ise; sık idrara çıkma, idrar yaparken ağrı veya yanma, ateş, yorgunluk, koyu renkli, bulanık veya kırmızımsı renkte kötü kokulu idrar, özellikle kadınlarda, pelvik (alt karın bölgesi) ağrısı, kaburgaların altında arka veya yanda ağrı, bulantı veya kusma, sıkışıklık hissine rağmen sadece az miktarda idrar yapma şeklinde sıralanabilir.

Kızılcık İdrar Yolu Enfeksiyonlarının Tedavisinde Bir Seçenek Olabilir Mi?

      Tedavi sıklıkla antibiyotikler kullanılarak yapılmaktadır. Ancak yaygın görülmesi ve artan antibiyotik direnci sebebiyle tedavisi gittikçe zorlaşmaktadır. Bu ihtiyaca yönelik yapılan araştırmalar sonucu idrar yolu enfeksiyonları tedavisinde kızılcık tüketiminin etkin ve güvenli olabileceği düşünülmüştür.

      Avusturalya’da yapılan yeni bir araştırmada, toplamda yaklaşık dokuz bin kişinin katılmış olduğu 50 çalışma incelenmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda da kızılcığın anti-inflamatuar etki göstererek idrar yolu enfeksiyonları tedavisinde bir seçenek olabileceği görülmüştür. Kadınlarda dörtte birden fazla, çocuklarda ise yarıdan fazla katılımcıda idrar yolu enfeksiyonu semptomlarının azaldığı görülmüştür. Yalnızca birkaç kişide ise yan etki olarak mide ağrısı görülmüştür. Ancak kızılcığın yaşlı bireyler ve gebe kadınlarda da etkisi bilinmemektedir.

Kızılcık Meyvesini Tanıyalım

      Kendine özgü mayhoş ve ekşi lezzetiyle büyüleyen kızılcık meyvesinin, Kızıldereliler’den beri idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir. Yeni yapılan araştırmalar da bu geleneğin doğruluğuna dair sağlam kanıtlar ortaya koymuştur.

      Kızılcık meyvesinin %80’i su, %10’u karbonhidrat, geri kalan %10’u ise flavonoidler, antosiyaninler, kateşinler, triterpenoidler, organik asitler ve az miktarda askorbik asitten oluşmaktadır. Ayrıca manganez, bakır, E ve K vitamini gibi birçok vitamin ve minerallerden zengindir.

Antibakteriyel Etki

      Kızılcığın içerisindeki lifli bir bileşik olan proantosiyanidinler, antibakteriyel özellik gösterir. Böylece kızılcığın; sıklıkla idrar yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinen bakterilerden Escherichia coli’nin mesaneyi kaplayan hücrelere yapışmasını önlediği, hücreler arası bakteri yayılımını azalttığı ve idrar yolu enfeksiyonlarındaki şikayetleri hafiflettiği düşünülmektedir.

      Sonuç olarak kızılcık meyvesi, antibiyotik olmayan bir alternatif olarak idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılabilir. Ancak idrar yolu enfeksiyonlarının giderilmesi için kızılcık suyu tüketilecekse hazırlanırken çok dikkatli olunmalıdır. Öncelikle kızılcık meyveleri ayıklanmalı ve güzelce iyice yıkanmalıdır. Sonrasında ayıklanıp yıkanan kızılcıklar orta ateşte yaklaşık 20 dakika kadar pişirilmelidir. Bu şekilde ister süzerek ister taneli tercih edilebilir. Ancak kızılcık bazı ilaçlarla etkileşime girebilmektedir. Bu sebeple idrar yolu enfeksiyonları tedavisi amacıyla kullanmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.